Serik Mutlu Sonlu Masöz

Eğe.R’Lesje bu yakınlarda William’a sö ylemezse, Elizabeth ona kendisi söyleyecek. Lesje bü tü n bunları bildiği şekilde bir şey sö yleyemiyor. Kendi kendine, “Fırsat olmadı ki” diyor. Ne yapmalı? I˙skambil oynarlarken, oyunu yarıda kesip, “William, yaşamcığımda başka biri var” mı demeli? Başı ö nde, salına salma sokakta yü rü yor. Ziggy’den aldığı  Serik Mutlu Sonlu Masöz patates salatasıyla kızarmış tavuk paketi elinde. William bir zamanlar ona yeniyetme bir oğlan şeklinde yü rü dü ğü nü sö yleyerek takılırdı. Kendisi de öyle değil mi sanki?

Eve vardığında, bakıyor, William oyun masasının başına oturmuş, kendi kendiyle oynamak için kartları dağıtmış fakat oynamıyor, pencereden dışarıya bakıyor. Lesje, neşeli bir sesle, “Ziggy’den yiyecek bir şeyler aldım” diyor. William yanıt vermiyor. Eh, bu da yeni bir şey değil. Leşjc kü çü k mutfağa doğru seğirtiyor, kesekâğıdını tezgahın ü zerine bırakıyor, sonrasında yatak odasına gidiyor. Yatağın  ü zerine  oturup  deri  çizmelerini  ayağından  çıkarmaya  uğraşıyor.  I˙şte  tam  o  sırada William kapıda beliriyor. Yü zü nde tuhaf bir ifade var, bü tü n kasları kasılmış şeklinde. Kaba saba bir tavırla Lesje’ya doğru geliyor.

Serik Mutlu Sonlu Masöz

Lesje, “Neyin var, William? Bir şey mi oldu?” diye soruyor. Ama William bir koluyla kızın iki omzuna birden bastırarak onu yatağa itiyor. Dirseği Lesje’nın kö prü cü k kemiğine batıyor. Öbür eliyle Lesje’nın blucininin fermuarına saldırıyor. William oldum olası sevişirken birazcık itişip kakışmaktan hoşlanır. Lesje gü lmeye başlıyor, sonrasında susuyor. Her zaman kinden başka bir şey bu. William’ın kolu boynunu sıkıyor, nefes almasına engel oluyor. Lesje, “Canım acıyor, William” diyor. Sonrasında, “Yapma, William, kes şunu!” diye inliyor.

William onun blucinini yarı yarıya indirdi bile. Lesje işte ancak o vakit onun kendisine zorla haiz olmak istediğini anlıyor. Lesje ırza geçmeyi hep bambaşka bir şey olarak dü şü nmü ştü r. Ona gö re, ırza geçme Rusların Ukraynalılara, Alınanlarınsa daha kurnaz bir biçimde Yâhudilere yaptığı bir şeydir. Detroit’te de zenciler karanlık yollarda kadınların ırzına geçerler. Ama William’ın, Londra Ontariolu iyi bir ailenin oğlu olan William’ın yapabileceği bir şey değildir ırza geçmek. Onlar dost, arkadaş. Soyu tü kenmiş hayvanlardan, hava, su kirliliğinden sö z ediyorlar, yıllardır birbirlerini tanıyorlar. Beraber yaşıyorlar!