Serik Masöz Hanımefendi İlayda

Serik Masöz

Dehşetle çekti elini, Edward yüzünde şaşkın bir ifadeyle, kaslı sırtı spazmlar içinde gerilirken, Florence’in üzerine boşaldı, önce dolu dolu sonra gitgide azalarak damla damla, onun göbeğine dolup karnını, Serik Masöz  kalçalarını, hatta çenesinin bir kısmını ve dizkapaklarını ılık, yapışkan bir sıvıyla kapladı. Bir felaketti bu ve tüm bunlaryla kendi suçuydu, beceriksiz, budala ve cahildi Florence. Asla karışmamalıydı, elkitabına inanmamalıydı. Edward’ın şahdamarı patlasaydı, bundan daha kötü görünemezdi. İnsanın dilinin tutulacağı kadar karmaşa mevzulara iyi mi da hep kendine aşırı güvenerek burnunu sokardı; yaylı çidraklar dörtlüsüyle yaptığı provalardaki tavrının burada geçerli olmayacağını bilmesi gerekirdi.

Ve bir başka öğe vardı, biçimi çok daha kötü ve tamamen kontrolü dışında olan, kendisine hakikaten ait olmadıklarına çok uzun vakit önce karar verdiği anıları akla getiren bir öğe. Daha yarım dakika önce duygularına hâkim olup sakin göründüğü için kendisiyle gurur duymuştu. Ama şimdi ilk tiksintisini, sıvıya, bir başka bedenin sıvısına bulanmış olmanın verdiği içgüdüsel dehşet duygusunu bastıramıyordu. Birkaç saniye içinde, denizden gelen esintide bedeninin üzerinde buz benzer biçimde olmuştu sıvı, gene de, tahmin ettiği gibi, haşlıyordu o sıvı. İstese de, iğrenerek aniden çığlık atmasını engelleyemezdi, yapısı uygun değildi buna. O sıvının yoğun derecikler halinde teninin üzerinde kayması, tuhaf beyazlığı, köhne sınırların içine tıkılmış utanılası bir sırrın kokusunu da beraber getiren cinsel, kolamsı kokusu – elinde değildi, bunlardan kurtulmalıydı.

Serik Masöz

Edward önünde iki büklüm olurken. Florence döndü, dizlerinin üzerinde doğruldu, yatak örtüsünün altından bir yastık geçirdi eline ve deli gibi silindi. Bunu yaparken, davranışının ne kadar iğrenç, ne kadar yakışıksız olduğunun farkındaydı, kendisine ilişik bu parçayı teninden silmek için ne kadar telaş ettiğini gören Edward’ın üzüntüsünü ne kadar artıracağının da. Gerçekten de o denli basit olmadı. Florence silerken tenine yapıştı sıvı, yer yer kuruyup çatlak bir parıltı halini almaktaydı. İkiye bölünmüştü Florence – bir yanı yastığı bıkkınlıkla fırlatıyor, öteki yanı yaptığını seyredip kendinden nefret ediyordu. Edward’ın kendisini seyretmesi dayanılır benzer biçimde değildi, aptallık edip evliliğe ilk adımını attıği eziyetçi, isterik hanımı. Edward’ın şahit olduğu ve asla unutmayacağı şey yüzünden Florence nefret edebilirdi ondan. Ondan uzaklaşmalıydı.